Bell , 3 Mart 1847 de İskoçya nın Edinburg kentinde dünyaya gelmiştir. Bell'in annesi doğuştan işitme engelliydi. Dedesi ve babası yıllarını işitme engellilere adamıştı. Babası, işitme engellilere duymasalar bile konuşmayı öğretmenin yollarını geliştirmeye çalışmıştır.
Bell , çok küçük yaşlarda okumayı yazmayı öğrenmiş ve çocukluk yıllarında bilim ve teknoloji yayınlarını okumuştur.
Duyma engelli annesi ile tonlama sesiyle konuşmayı öğrenmişti. Birçok insan bunu başaramazdı fakat
o bunu kolayca yapabiliyordu. Yaşı büyüdükçe ve kendisini geliştirdikçe annesiyle ses tonlamasıyla anlaştığını gördü ve çocukluğundan itibaren duyma engellilere yardımcı olmaya başlamıştır.
Edinburgh'daki McLauren's Akademisinde öğrenim gördü. 1860 yılında Kraliyet Lisesi'nden mezun olmuştur.
Bell'in iki erkek kardeşi veremden ölmüş ve Bu ölümler nedeni ile doktorlarının tavsiyesi üzerine Kanada'ya göç ettiler.
Bell 17 yaşındayken , işitme engellilere iletişim kurma dersi veriyordu. 25 yaşına geldiğinde ise Bell, artık duyma engelli kişilere konuşmayı öğretebiliyordu.
Babasının ölümünden sonra onun çalışmalarını tanıtmak ve yaymak için çabaladı ve Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
Burada bir süre işitme engellilere dil öğretmeni yetiştiren okulda çalıştı. Burada kendisine ileride telefonun keşfedilmesi konusunda yardımda bulunacak Thomas Watson adlı bir elektrik mühendisi ile tanıştı.
Daha sonra kendi okulunu kurmuştur.
Ünü kısa sürede yayıldı ve Oxford Üniversitesi’ne konuk öğretmen olarak çağrıldı. İngiltere'de eline geçen Alman Hermann von un fizyolojisine ilişkin kitabını okudu. Müzik sesinin bir tel aracılığı ile aktarılabileceği düşüncesi üzerinde yoğunlaştı.
Bu sırada başka bilim insanları da bu konularda çalışmalar yürütüyordu. Daha önce Antonio Meucci böyle bir cihaz yapmış,
ama patentini alamamıştı.
ingiltere'den döndü ve, Boston Üniversitesi İnsan Sesi Fizyolojisi dalı profesörlüğüne getirildi.
Kuramsal bilgilerini teknik destekle yaşama geçirmeye ve işitme engelliler için duymalarını sağlayacak aletler yapmaya girişti.
Çalışmalarını yürütmek için maddi destek gerektiğinde kendisine Avukat Hubbart yardım etti.
Bell ve Watson 1875 yılında sesin tel üzerinden bir başka yere gittiğini ortaya çıkardı. Ancak ses anlaşılmaz bir durumdaydı.
14 Şubat 1876 günü Bell , telefon patenti almak için başvuru yaptı ve 7 Mart 1876 günü istediği patent verildi.
174. 465 nolu patentini alan Bell atölyede denemelerini sürdürürken telefonu çalıştırmak için kullandığı bataryadan pantolonuna
asit döküldü. Watson'u şu şekilde yardıma çağırdı:
"Mr. Watson. Come here. I want to see you" ("Bay Watson. Buraya gelin. Sizi görmek istiyorum. ")
Bell yardımcısını yardıma çağırırken farkında olmadan 10 Mart 1876 günü ilk telefon görüşmesini yaptı.
Watson, Bell'in sesini "telefon"dan duydu.
ABD'nin 100’üncü kuruluş yıl dönümüne denk gelen bu buluşu ona düzenlenen Yüz Yıl sergisinde birçok ödül kazandırdı.
O yıllarda yayımlanan gazetelere verilen bir reklamda telefon şu şekilde tanıtılmıştır ;
"Sohbet. Ağızdan kulağa telefonla konuşarak çok daha rahat. "
Connecticut eyaleti ilk telefon şebekesine sahip kent olmuştur.
Bell , 1915 yılında New York'u San Francisco'ya bağlayan ilk uzun kentler arası telefon hattını açtı.
Bell bilimsel çalışmalarını yürütmek için maddi ve manevi destek gördüğü Hubbart Ailesi’nden Mabel ile bir yıl sonra evlendi.
Eşi dört yaşından beri işitme engelliydi. Bell, öğrencisi olarak tanıdığı ve daha sonra evlendiği Mabel'e derin bir sevgi duydu.
Bugün öne çıkan buluşlarının gölgesinde kalan yapıtlarının çoğu işitme engeli konusundaydı.
sonuç: Telefonu icat eden Graham Bell, aslında işitme engelli insanların sessizliğini ortadan kaldırmaya çalışıyordu.
Bunu başaramadı ama her gün yeni bir özelliğe kavuşan telefonla birbirinden kilometrelerce uzaktaki insanların
birbirlerini duymalarını sağladı.
Fransa hükûmeti insanlığa hizmetinden dolayı onur ödülü ve para ödülü vermiştir.
Verilen parayı Washington'da İşitme engelliler için Volta Enstitüsü’nü kurmak için kullandı.
Hayatı boyunca bütün kuruluşlara yardımcı oldu ve 30 a yakın patent aldı.
Telefonun icadının dışında birçok konuda insanlığa önemli katkılarda bulunmuştur. Bunlardan biri büyük bir ilgi ile tüm dünyanın izlediği National Geographic dergisindeki yöneticiliğidir. Ayrıca , silahlı saldırıya uğrayan ve ağır yaralanan ABD Başkanı Garfield'ın bedenindeki kurşunların yerini belirlemek için ilk kez kullandığı telefonik sonda, Röntgen'in X ışınları ile tanıyı geliştirilmesinde kullanılmıştır.
Alexander Graham Bell diyorki;
“Bazen kapanmakta olan bir kapıya o kadar uzun süre bakakalırız ki; açık olanı çok geç görürüz. ''
.