> Biyografi > Mahatma Gandi kimdir?

Mahatma Gandi kimdir?

Eklenme Tarihi : 18-11-2020 13:46
Mahatma Gandi' nin bilmediğiniz yönleri videoda..

Mahatma Gandhi

     Pasif direniş ile bir devrimi gerçekleştiren ilk siyaset adamı, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadelesi Malcom X , Martin Luther King gibi insan hakları savunucularına örnek olmuş mücadele adamı, Hindistan'ın ruhani lideri Mohandas Karamçhand Gandhi.

       Mohandas Gandhi 2 Ekim 1869 yılında Batı Hindistan'da Gujarat eyaletinin Porbandar şehrinde dünyaya gelmiştir. Ailesi Porbandar ın ileri gelen ailelerinden biridir. Babasının ailesi, babası da dahil 3 kuşak boyunca porbandar da başbakanlık yapmıştır. Annesi vaishnavism dinine mensup dindar bir kadındı. Janizm felsefesini hayatıma uygulamış ve oğlu Gandhi de bu felsefe doğrultusunda yetiştirmiştir. Jainizm felsefesi gandhi'nin ileride yolunu çizmesin de etkili olan ilkeler barındırmaktaydı. Bu felsefenin temelinde öz disiplin, şiddetsizlik ilkesi ,et yemezlik, farklı inançlara saygı başlıca ilkelerdir.

       Ben de çocukluk çağlarında utangaç ve pek de parlak olmayan bir öğrenciydi. 13 yaşına geldiğinde ailelerinin karar vermesiyle, ömrünün sonuna kadar mücadelesinde ve hayatında sürekli yanında olan Kasturbai ile evlendi. Bu evlilikten dört çocukları oldu.

       Bende 1988 yılında 19 yaşında iken ailesinin isteği üzerine avukat olmak için İngiltere de university Collage London üniversitesi hukuk bölümüne başladı. Üniversite yıllarında da inancı doğrultusunda yaşadı. Bu yıllarda ilk örgütlenme girişimini gerçekleştirerek vejeteryanlar derneği Londra bürosuna üye oldu.

       Ben de mezun olduktan sonra avukat olarak ülkesine döndü . O yıllarda Hindistan'da avukat olarak çalışmadan Güney Afrika'da faaliyet gösteren ,Hintli bir firmanın iş teklifini kabul ederek 1893 yılında Güney Afrika'ya gitti. Güney Afrika da yaşadığı ve gördüğü olaylar sonucunda  bildiğimiz tanıdığımız Gandhi haline getirmiştir. burada yaşadığı deneyimlerden sonra hayatı, insanları rengi ,dini ve ırkına göre ayıran buna göre davranan anlayışa karşı çıkmak için mücadele ile geçmiştir. Bendy daha Afrika yolculuğunun başında birinci mevki bileti olduğu halde sadece Hintli ve derisinin rengi koyu olduğu için üçüncü mevki kompartımana yerleştirilmek istendi. Aynı sebeplerden ötürü birçok otelde kalmasına izin verilmediğinde durumun ne kadar kötü olduğunu fark etmişti. Bu ırkçı tutuma karşı koyabilmek için ,1894 yılında Natal Hint kongresini kurdu . Bu kongrede haksızlık olarak gördüğü davranışları düzeltebilmek adına arkadaşları ile birlikte çeşitli uğraşlar verdi. Bu uğraşları sırasında devlet tarafından hapse atıldı. 1915 yılında ülkesi hindistan'a geri döndür geri döndüğünde de ülkesindeki hintlilerin durumunun Güney Afrikalı siyahi nereden çok da farklı olmadığını gördü. İngilizlerin hintlilere baskıları ve ikinci sınıf insan muamelesi yapmaları iyice artmıştı. Bunun için 1885 ten beri faaliyette olan Hindistan bağımsız kongresi'ne katıldı Ben de hayat felsefesinin ve dinin gereği pasif direnişi bu yıllarda uygulamaya başladı. Pasif direniş ile olan başarılı olmuş bir devrimi gerçekleştiren ilk lider Gandhi dir.

       Halkının deyimiyle papu (baba) ,Mahatma (yüce ruh) gandi 1916 yılından 1945 yılına kadar Hindistan'ın bağımsızlığı için mücadele vermiştir bu mücadeleler sonucunda defalarca kez hapse girmiş defalarca kez çıkmış ve mücadelesine kaldığı yerden yenidenbaşlamıştır . 1921 yılında Hint ulusal kongresince başkan seçildi. Başkan olduktan sonra ,Hint ulusal kongresinde pasif direniş kararı alındı . Hiçbir şiddet içeren eylem gerçekleştirmeyecek . Yapılan eylemlerde hiçbir canlının burnu dahi kazanamayacak. Aralık 1928'de kongrede bağımsızlık bildirisi yayınlandı bu bildirgeyi  İngilizler kabul etmeyince, 31 Aralık 1929 yılında Lahor'da Hindistan bayrağı açıldı. Tarih 26 Ocak 1930'lu gösterdiğinde toplanan kongre bu tarihi bağımsızlık günü olarak ilan etti. Bu mücadeleler sürerken İngilizlerin baskıları daha da artmaya başladı Mahatma Gandi 1930 yılının Mart ayında İngilizlerin tuzdan aldığı inanılmaz  yüksek vergileri protesto etmek amacı ile tarihindeki en büyük direnişe başladı . İngilizlerin ürettiği tuzu  almak zorunda olmadıklarını kendi tuzlarını yapabileceklerini söyleyerek Hint okyanusu'nu işaret etti. Bu bu direniş için Ahmetabad tan Dandi ye kadar olan 400 kilometrelik tuz yürüyüşünü on binlerce kişi ile beraber yürüyerek başlattı. Bu direniş çok büyük kitlelerce uygulandı. İngilizler 60 bin kadar Hintliyi hapse attı. Bu aşamadan ikinci Dünya savaşı'na kadar geçen süreçte açlık grevleri, protestolar, hapis cezaları , gibi birçok başkaldırı gerçekleşti. Mahatma gandhi bütün bu mücadelenin sonunda 15 Ağustos 1947 yılında Hindistan'ın tam bağımsızlığını kazanmasını sağladı. Fakat bu süreçte Budistlerin  Müslümanlara davranışlarının iyice kötüleşmesi Müslüman toplum ile Budist toplum arasındaki bağların kopmasına sebep olmuştur. Mahatma gandi bunun olmaması için çok fazla uğraş verse de uğraşları sonuçsuz kalarak bu iki toplum, ikinci Dünya savaşı sonrasında Hindistan ve Pakistan olarak ikiye ayrılmıştır. Hindistan artık hindistan ve Pakistan olarak  yoluna devam  etmiştir. Bu iki toplumun ayrışmaması için çok mücadele veren gandhi yine bu çabalarının milliyetçi hinduları rahatsız etmesinden dolayı Hindu  bir milliyetçi tarafından 30 Ocak 1948'de silahla vurularak öldürülmüştür.

       Gandi yaşadığı yıllar boyunca bir inancı ,bir düşü, bir mücadeleyi sürdürmek için illa kan dökmek gerekmediğini ,modern toplumun Uygar toplum anlamına gelmediğini, bütün dünyaya en en naif, en kibar ,yolla gösterebilen çok büyük bir liderdir . Gandinin felsefesi vişnu inancı basit yaşa ki başkaları da varolabilsin idi. Gandi felsefesi doğrultusunda birçok kez konuşmalar yapmış  çok güzel ve düşündürücü sözler ile insanlığı biraz olsun sarsmıştır. "dünya herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir. Ama herkesin açgözlüğünü doyuracak kadarına değil. "derken insanoğlunun açgözlülüğünü yüzüne vurmuş. "haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine ,adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi"diyerek adaletin insanoğlu için vazgeçilmez bir unsur olduğunu göstermiştir. "siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz. "dediğinde insanlığın en başta kendine olan saygısı yüzünden mücadeleyi asla bırakmaması gerektiğini bize çarpıcı bir şekilde anlatmıştır. son olarak "uğuruna ölebileceğim birçok davam var fakat uğruna öldüreceğim hiçbir davam yok" diyen bir insanın mücadele vererek yok etmeye çalıştığı şeyler yüzünden ölmesi çok trajik bir son olsa da  Mahatma Gandi insanlığa kazandırdığı bir çok güzel değer ile  insanoğluna inancımızı tazelemeye hâlâ devam eder.

.
Tüm Yorumları Gör (0)